SinemaDaha çok bilgi için: Türk sinemasıİlk Türk filmi
Fuat Uzkınay tarafından çekilen '
Ayastefanos'daki
Rus Abidesinin Yıkılışı'
[72] (
1914)
oldu. Metin Erksan'ın yönettiği siyah beyaz film
Susuz Yaz 1964
Berlin Uluslararası Film Festivali'nde Altın Ayı ödülünü kazanmıştır.
[73] 1970'li
yıllarda
Yeşilçam film sektörü Türkiye'ye sayısız film
kazandırdı ve önemi bugün de her zaman belirtilmektedir.
Türkan Şoray,
Filiz
Akın,
Hülya Koçyiğit,
Yılmaz Güney,
Kadir İnanır,
Cüneyt Arkın,
Ediz Hun,
Kartal Tibet gibi daha birçok sanatçının profesyonel
oyunculukları bugün bile bir örnek teşkil etmektedir. Fakat
1970'li
yılların sonlarına doğru pornografik içerikli filmlere ağırlık
verilmesiyle, film sektöründe bir yozlaşma süreci başladı. Bunun
sonucunda eskisi gibi önemli filmler çekilememeye ve de Türkiye
genelinde önceden dolup taşan sinemalar bir bir kapanmaya başladı.
Politik yaşamın durduğu 80'li yıllarda cezaevinden kaçarak Fransa'ya
yerleşen
Yılmaz Güney'in
Yol filmi Yılmaz Güney ve Şerif Gören'e Altın Palmiye ödülünü getirmiştir.
[74]1990'lı
yıllarda sinemanın canlanmasında "
Eşkiya" filmi bu bağlamda adeta ön rol
oynamıştır.
2000'li
yıllara girilmesiyle Türkiye'de birçok film çekilmeye başlanmıştır. Her
ne kadar
Yeşilçam'da olduğu gibi henüz bir sektör haline
gelmese de, bazı yönetmenlerin çabalarıyla iyi işler
çıkartılabilmektedir. Örneğin
Nuri Bilge Ceylan yönetmenliğindeki "
Uzak" adlı
film
2003 Cannes Film Festivali'nde "Jüri Büyük Ödülü"nü
kazanmıştır. Aynı şekilde
Fatih
Akın'ın yönetmenliğinde çekilen "Gegen die Wand" (Duvara Karşı)
adlı film,
Berlin Film Festivali'nde "Altın Ayı"
ödülünü kazanmıştır.
[75]"
Kurtlar Vadisi Irak" adlı 10 Milyon
dolar bütçeyle Türkiye'nin en masraflı yapımı unvanını taşıyan film,
Anti-Amerikanizm içerdiği iddialarıyla Türkiye'de olduğu kadar yurt
dışında da çok tartışılmaktadır.
MüzikAna madde: Türk müziğiLeyla GencerGeleneksel Türk müziğinin kökleri iki ana kol olarak;
Selçuklu dönemine değin uzanır. Bunlar; halk
çevresinde gelişen
halk müziği ve aristokrasi çevresinde gelişen
klasik türk müziğidir.
Zira;
Osmanlı döneminde; şehirlerde, saray çevresinde ve
konaklarda "kâr, beste, semai, şarkı" adı verilen ezgilere rastlanırken;
halk arasında ve köylerde "türkü, bozlak, uzun hava, zeybek, oyun
havası" adı verilen ezgilere rastlanmaktadır. Bu yüzden, şehir ve saray
çevresinde gelişen müzik bugünkü
Türk Sanat Müziğinin temelini; halk arasında gelişen müzik ise
Türk Halk Müziğinin dayanağını oluşturmuştur. Cumhuriyet döneminde köy türküleri üzerine
yapılan araştırmalar yoğunlaşmış ve pek çoğu derlenerek korunmaya
çalışılmıştır.
Klasik Batı Müziği ise, cumhuriyet dönemi devrimler sonrası Türkiye'de gelişmiş ve Klasik
Batı müziğine oldukça önem verilmiştir. 1924'de Ankara'da Musiki Muallim
Mektebi kurulmuş ve yetenekli gençlerin Avrupa ülkelerine gönderilip
yetiştirilmesi hareketi başlamıştır. İstanbul'da çalışmalarını sürdüren
Darrültalimi Musiki adlı okul yeni bir yönetmelikle konservatuvar haline
getirilmiştir. Çok sesli sanat müziğinde sesini Batı'da ilk duyuran
Türk sanatçı
Cemal Reşit Rey olmuştur.
1970'lerden
sonra popüler kültürle birlikte gelişmeye başlayan
popüler müzik ise, farklı
kesimlerce farklı biçimlerde algılanmıştır. Önce
Türk pop müziği ve
Anadolu
rock doğmuştur. 1980lerde gettolarda Türkiye'ye özgü
arabesk müzik türemiştir; protest ve özgün müzik türleri
ortaya çıkmıştır. 90lı yılların sonlarında alternatif rock, karadeniz
rock, Türkçe rap, Türkçe jazz gibi türler doğmuştur. Türk Sanat
Müziğinin klasik kalıplarından oldukça uzaklaşılmasıyla
fantezi müzik ortaya çıkmıştır. Daha sonraları pop müzik
sırasıyla arabesk ve fantezi ile karışmış; Türkiye'ye özgü arabesk-pop
ve fantezi-pop türleri popüler müziğin büyük kısmını kaplamıştır.2003
yılında Eurovizyon Yarışmasında
Sertab
Erener,
Everyway That I Can adlı şarkıyla
birinci olmuştur.