İnançDaha çok bilgi için: Türkiye
Cumhuriyeti Diyanet İşleri BaşkanlığıSultan Ahmet CamisiT.C. vatandaşlarının büyük bir kısmı
Müslümandır.
Müslüman vatandaşların çoğunluğu Sünni mezhebindendir, Sünnilerin çoğu
Hanefi'dir. Türkiye'de Sünni mezhebinden sonra sonra,
Alevilik inancı ikincil çoğunluğu kapsar.
Tahmini raporlara göre Türkiye'de 12 milyon
[51][52] Alevi inancında yurttaş bulunmaktadır.
Türkiye'deki Alevilerin büyük bir kısmı
Sivas,
Tokat,
Erzincan,
Malatya ve
Tunceli kökenlidir.
[53][54] Bunların haricinde Şafii ve Caferi gibi diğer mezheplere dahil
vatandaşlar da mevcuttur.
Toplam nüfusun çok küçük bir oranını (%0.2'sinden az)
azınlık statüsünde bulunan ve tarih boyunca
gayrimüslim olarak tanımlanan Hıristiyan ve Museviler oluşturur. Bunlar 50.000
Ermeni Gregoryen
[55],
25.114
Musevi, 17.194
Süryani, 2.270
Rum Ortodoks ve
yaklaşık 5.628 diğer çeşitli din ve mezheplerden insanlardır (
Katolik,
Arap Ortodoks, Keldani, vs).
[56] Nüfus sayımlarında sorulmadığı için ateist ve din dışı olanlarla ilgili
sağlıklı bir veri yoktur.
Türkiye
laik bir ülkedir. Dinsel veya etnik özelliğe sahip
bir
siyasi parti kurulması anayasaya aykırıdır. Cumhuriyetin ilk
yıllarında dinin devlet denetimi dışında yürütülemeyeceği kanaatine
varılarak, devlet tarafından denetlenmesi gerektiği kararlaştırılmıştır.
Buna dayanarak
3 Mart 1924 tarihinde Başbakanlığa bağlı bir teşkilat olarak
Diyanet İşleri
Başkanlığı kurulmuştur.
Dini inanç veya inanmama, dini kuralları şahıs olarak uygulama veya
uygulamama özgürlüğü
Anayasa'nın
korumasındadır.
1923'ten
önce geçerli olan dini kanunlar tamamen geçerlilikten kaldırılmıştır.
Osmanlı Devleti'nde
resmî aidiyet unsuru olan '
Müslüman'
kavramı
1923'ten
beri kullanılmaz. Bu aidiyetin(iyelik) yerine, milli aidiyet(iyelik)
olan 'Türk' kavramı getirilmiştir.
Türkiye'deki Rum Ortodoks, gayrimüslim nüfusun büyük bir kısmı,
Lozan Antlaşması gereği Yunanistan'a göç
etmiştir.
Batı Trakya'da yaşayan
Müslümanlar ile
İstanbul,
Gökçeada ve
Bozcaada'da yaşayan Rumlar mübadele dışında
bırakılmıştır.
Balkanlar'da ve
Kafkasya'da
yaşayan
Müslüman topluluklar da
Slav -
Ortodoks güçleri tarafından Türkiye'ye sürülmüş ya da Türkiye'ye kaçmak zorunda
bırakılmıştır.
DilTürkiye'nin resmî dili
Türkçedir.
Bugün Türkiye Türkçesi nüfusun büyük bir çoğunluğu tarafından
konuşulmaktadır. Bölgelere göre birçok farklı şiveler kullanılmaktadır.
Eğitimde ve basın kuruluşlarında ise İstanbul ağzı tercih edilmektedir.
Tüm halkının iletişimini sağlayan ve hem resmi dil hem de eğitim dili
olan Türkçenin yanında gündelik hayatta başka diller de
konuşulmaktadır. Bunlar
Abazaca,
Arnavutça,
Boşnakça ve
Çerkezce Marmara bölgesi'nde ve İç Anadolu'da;
Lazca,
Gürcüce ve
Rumca Karadeniz'de;
Arapça,
Süryanice,
Zazaca ve
Kürtçe gibi diller
Doğu ve
Güney Doğu bölgelerinde kullanılmaktadır. Çok az sayıda olmalarına rağmen resmen
azınlık durumunda bulunan
Rumlar ve
Ermeniler'in
bir kısmı ile
Museviler'in küçük bir kısmı
gündelik hayatta kendi dillerini konuşmaktadırlar.
Diğer yaygın olarak konuşulan dillerle karşılaştırıldığında, daha az
sayıda sözcük ve harf ile daha çok bilgi aktarmak olanaklıdır. Diğer pek
çok dilde olmayan bir özelliğe göre, bir sözcük köküne ekler ekleyerek,
tek sözcüklü tümceler oluşturulabilir.
[58]