N
Naciler: Kurtulmuşlar esenlik ve saadete kavuşanlar.
Naçar: Çaresiz umarsız.
Naçaram: Çaresizim umarsızım.
Naçarımı: Çaresizliğimi.
Nadan: Cahil bilmez haddini bilmez kaba terbiyesiz.
Nail olmak: Erişmek. Kavuşmak ulaşmak.
Nail: Erişme ulaşma.
Nakkaş: Süsleme sanatkarı usta.
Nale: İnilti.
Name: Mektup kitap mecmua.
Namert: Mert olmayan alçak.
Nan: Ekmek yiyecek.
Nar: Ateş tamu. [Mec.] Meme.
Nara çalmak: Ateşe atmak.
Nara salmak: Ateşe atmak.
Narh: Fiyat.
Nar-ı hicran: Ayrılık ateşi.
Nar-ı miran: Zalim kumandanın belası.
Narınç: 1. Turunç meyvası. 2.Mec.Meme
Nasip: Düşerlik pay.
Naşi: Hain kötü kişi.
Natuvan: Natüvan güçsüz argın.
Natüvan: Güçsüz.
Nazan: Nazlı.
Nazar: Bakış.
Nazen(nazende): Nazlı naz edici naz yapan.
Nazenin: 1. Cilveli oynak. 2. Çok nazlı yetiştirilmiş.
Nazeninnen: Nazeninle.
Nazınnan: Nazından.
Nazik: İnce zarif güzel.
Nebat: Bitki.
Necaset: Pislik murdarlık.
Nece bir: Nasıl da.
Nece: Nice nasıl.
Nedür: Nedir.
Ne-düşüpsen: Niçin düştün niye düştün?
Nef eylemek: Fayda etmek.
Nef: Fayda.
Nefsi emmare: İnsanın çirkin ve şeytanın teşviklerine itirazssız ve mücadelesiz tabi olması hali.
Ner: Erkek deve.
Nerban: Deveci.
Nerde: Nerde.
Nerduvan: Merdiven.
Nergiz: Nergis çiçeği.
Nerye: Nerye nereye.
Nevcivan: Taze genç delikanlı.
Nevruz: Eski bir İran takvimine göre yeni yılın ve ilkbaharın başlangıç günü 22 Mart.
Neynerem: Neylerim istemem.
Neynin: Neyleyeyim.
Nezereyıe: Nazarkıl bak.
Nigar: Nigar özel ad.
Nihan etmek: Gizlemek.
Nihan: Gizli saklı bulunmayan görünmeyen sır.
Nikap: Yüz örtüsü peçe.
Nikap: Yüzörtüsü.
Nişana: Nişane belirti im kanıt.
Niyaz: Dilek istek dua.
Niza: Çekişme kavga.
Nize: Kargı mızrak.
Nöker: Köle hizmetçi.
Nuş eylemek: Zevk ve sefa etmek.
Nuş: İçen içici tatlı şerbet gibi içilecek şey zevk ve sefa.
Nübüvvet: Peygamberlik nebi olmak nebilik Allah'ın emriyle görevli olarak insanları doğru yola çevirmek.
Nüsha: Yazılı yazılmış şey yazılı bir şeyden çıkarılan suret.