İç politika20 Eylül 1928 Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal
Kayseri'de halka
Latin alfabesini tanıtırken
Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı
Mustafa Kemal Atatürk,
yanında
İsmet İnönü,
Fevzi Çakmak ve kadrosunun diğer üyeleriyle birlikte
TBMM'den çıkıyor. (29 Ekim 1930)
Tokat'ta bir yurttaşın derdini dinleyen
Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal (21 Kasım 1930)
Daha çok bilgi için: Atatürkçülük ve Atatürk DevrimleriAtatürk sık sık yurt gezilerine çıkarak devlet çalışmalarını yerinde
denetledi.
1924 yılında İslam vakıflarının devlet idaresine alınması ve
Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile
devlete bağlı olmayan ilköğretim kurumlarının kapatılması öğretimin
birleştirilmesi gerçekleştirdi. 3 Mart 1924 de Halifeliğin kaldırılması
ve
Osmanlı hanedanı mensuplarının yurt dışına çıkarılması.
25 Kasım 1925
Şapka Kanunu. 30 Kasım 1925 Tekkelerin,
zaviyelerin ve türbelerin kapatılması. Cumhuriyetin ilanından sonra,
Milli Mücadeleyi başlatan beş kişilik kadronun Mustafa Kemal dışındaki
dört üyesi (Rauf Bey, Karabekir Paşa, Refet Paşa ve Ali Fuat Paşa)
muhalefete geçerek Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nı kurdular. 1925
Martı'nda çıkan
Genç Hâdisesi (Şeyh Sait İsyanı, Doğu İsyanı) üzerine sıkıyönetim ilan edilerek Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası
kapatıldı.
1926 İsviçre Medeni Kodundan çevrilerek hazırlanan
Medeni Kanun'un
kabulü
1927'de kabul edilen
Cumhuriyet Halk
Fırkası Tüzüğü ile Atatürk partinin "değişmez genel başkanı" ilan
edildi ve milletvekili adaylarını seçme yetkisi, kaydı, hayatı boyunca
kendisine tanındı.
15-
20 Ekim 1927 tarihleri arasında Ankara'da toplanan
CHF ikinci
kurultayında Kurtuluş Savaşı'nı ve Cumhuriyet'in kuruluşunu anlatan
Nutuk'u
(Söylev) okudu.
[23] Kurtuluş Savaşı'nın Gazi'nin bakış açısıyla anlatımını içeren Nutuk,
Türkiye Cumhuriyeti'nin Milli Mücadeleye ilişkin resmi görüşünün esasını
oluşturur ve Milli Mücadeleyi Mustafa Kemal Paşa ile birlikte başlatan
ve yürüten askerî ve siyasi şeflere karşı (Rauf, Karabekir, Refet Bele,
Mersinli Cemal Paşa, Cafer Tayyar Eğilmez, "Sakallı" Nurettin Paşa,
Celalettin Arif Bey vb.) bir polemik niteliği de taşır.
[24] 1927 İtalyan Ceza Kanunu'ndan çevrilerek hazırlanan
Türk Ceza Kanunu'nun kabulü.
1 Kasım 1928
Yeni Türk harflerinin kabulü ve
arap alfabesi yerine kullanılmaya başlaması
ile Devletin dinine ilişkin maddenin anayasadan çıkartılması ve
Laiklik ilkesinin anayasaya eklenmesi.
12 Ağustos 1930'da
İsmet Paşa'nın
hükûmetine alternatifleri sunmak amacıyla çok partili demokratik hayata
kavuşmak için Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın yakın arkadaşı
Fethi Bey (Okyar)'e
Serbest Cumhuriyet Fırkası'nı
kurdurarak kız kardeşi
Makbule Hanım (Boysan, Atadan), çocukluk ve okul arkadaşı
Nuri Bey (Conker)'leri de üye yaptırdı. Ancak
17
Kasım 1930'da rakibi istemeyen
İsmet Paşa'nın baskısı
[kaynak belirtilmeli] ve
İslâmcıların aleti olma endişesinden dolayı partiyi fesh etti.
Bu demokrasi denemesinin biraz önce, ordu'nun siyasete müdahale
etmesinin demokrasiye zarar verebileceğini düşünerek Askerî Ceza Kanunu (
22
Mayıs 1930 tarih ve 1632 Sayılı Kanun)'nu meclisten geçirdi. Bu
kanunun 148. maddesine Ordu mensubunun siyasi toplantılar ve gösterilere
katılmasını siyasi partiye üyesi olmasını, siyasi maksatlarla şifahi
telkinatta bulunmasını, siyasi makale yazmasını ve siyasi nutuk
söylemesini yasaklanan hükmü koydurdu.
29 Ekim 1933'te Atatürk Türkiye Cumhuriyeti'nin onuncu kuruluş
yıldönümü nedeniyle yaptığı
konuşmada ülkenin kuruluş
temelini ve gelecek vizyonunu yalın bir dille tüm dünyaya ve Türk
Milleti'ne anlatmıştır..
[25]Atatürk, Cumhurbaşkanlığı döneminde, sadece bürokratların değil tüm
vatandaşların mülkiyet hakkını tanımış ve 1923-1938 döneminde
Türkiye ekonomisi ortalama yıllık %7.5 oranında büyüyerek Türkiye'nin
GSMH'si Dünya toplamının binde 3.62'sinden binde
6.52'sine yükselmiştir.
[26] Atatürk'ün Döneminde Türkiye Cumhuriyeti Dünyanın en hızlı kalkınan
ülkelerinden biri olmuştur.
[27]5 Şubat 1937 yılında
Atatürk İlkeleri'nin tamamının anayasaya
girmesi. Kadınlara belediye seçimlerinde (1930) ve genel seçimlerde
(1935) seçme ve seçilme hakkı tanınması 21 Haziran 1934 de
Soyadı Kanunu 26 Kasım 1934
Efendi,
Bey,
Paşa gibi
lakap ve unvanlarin kullanımının yasaklanması. Türk
Dil ve
Tarih Kurumlarının kurulması (1932)
Dil
Devrimi ve
Güneş Dil Teorisinin benimsenmesi
(1932-1938)
Darülfünun'un kapatılıp
İstanbul Üniversitesi adıyla yeniden
kurulması (31 Mayıs 1933)
Afet İnan; öğretmeni olan
İsviçreli antropolog Profesör
Eugène Pittard'ın, kendisine
doktora tezi olarak verdiği "
Türk Milleti’nin Özellikleri"
konusunda Atatürk'ten yardım istedi. Atatürk; Afet İnan'ın önce kendi
görüşlerini yazmasını ve fikirlerini daha sonra belirteceğini söyledi.
Afet İnan'ın uzun çalışmasına karşılık, Atatürk kurşun kalemle, iki
küçük not kâğıdı üzerine kendi tanımını yaptı.
[28]