Sitemiz de Paylaşım yapmak için Lütfen Üye Olunuz :) Tşk Ederiz.
Sitemiz de Paylaşım yapmak için Lütfen Üye Olunuz :) Tşk Ederiz.
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Kıyamet Alametleri

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
wandeLLas
Tiryaki Üye
Tiryaki Üye
wandeLLas


UYARI :
Kıyamet Alametleri Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Kıyamet Alametleri Right_bar_bleue

AKTİFLİK :
Kıyamet Alametleri Left_bar_bleue30 / 10030 / 100Kıyamet Alametleri Right_bar_bleue

Ruh Halim : Kıyamet Alametleri 17yurekliss9fc0
Erkek Mesaj Sayısı : 236
REP : 0
DoğumTarihi : 01/01/90
Kayıt Tarihi : 27/05/10
Yaş : 34
Nerden : Mersin

Kıyamet Alametleri Empty
MesajKonu: Kıyamet Alametleri   Kıyamet Alametleri EmptySalı Haz. 29, 2010 11:28 pm

1979'dan 2006'ya Gerçekleşen Kıyamet Alametleri

Kıyamet vakti, dünya hayatının son günü olmakla birlikte
ahretteki sonsuz hayatın da başlangıcı olacaktır. Kıyamet günü yaşanacak
birbirinden dehşetli olaylarla Allah'ın yüce kudreti insanların tümü
tarafından idrak edilecektir.

Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav), kıyametten önce gerçekleşecek olan
alametleri bundan 1400 yıl öncesinde hadis-i şeriflerinde detaylı olarak
tarif etmiştir. Buna göre; savaşlar, anarşi, fakirlik, cinsel
dejenerasyon artacak; doğal afetler sıklaşacak; insanlar güzel ahlaktan
uzaklaşacak; sahte peygamberler ortaya çıkacaktır. Tüm bunların
ardından, Allah Hz. Mehdi'yi vesile kılarak İslam ahlakını bütün dünyaya
hakim edecektir.

Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde yer alan bu bilgilerin gerçekliğini
bize gösteren en önemli delil, bu olayların vakti geldiğinde tam tarif
edildiği şekilde ve birbiri ardına gerçekleşmiş olmasıdır. Hadislerde
bildirilen çok sayıda alamet, 1979'dan 2006'ya kadar yaşanan -dünya
tarihine oranla- kısa bir zaman dilimi içinde "birbiri ardınca"
gerçekleşmiştir.

Bu işaretleri anlamak için yapmamız gereken, kıyamet günü ve alametleri
ile ilgili Kuran ayetleri ve Peygamber Efendimiz (sav)'in on dört asır
öncesinden bildirdiği hadisler üzerinde dikkatle düşünmektir. Rabbimiz
bir ayetinde "Ve de ki: Allah'a hamdolsun. O size ayetlerini
gösterecektir, siz de onları bilip tanıyacaksınız..."
(Neml Suresi,
93) şeklinde vaat etmektedir.

Ancak öncelikle belirtmek gerekir ki, her şeyin en doğrusunu Allah
bilir. Her konuda olduğu gibi kıyamet hakkında da O'nun bize
öğrettiğinden başka hiçbir bilgimiz yoktur. Kesin olarak gerçekleşecek
olan kıyametin vaktini sadece Allah bilmektedir:

"De ki:
"Bilmiyorum, size vaat edilen (kıyamet ve azap) yakın mı, yoksa Rabbim
onun için uzun bir süre mi koymuştur? O, gaybı bilendir. Kendi gaybını
(görülmez bilgi hazinesini) kimseye açık tutmaz (ona muttali kılmaz.)"

(Cin Suresi, 25-26)

Afganistan'ın Rusya tarafından işgali
(1979)


"Talikan'a (Afganistan'a) yazık oldu. Şüphesiz
Allah Teala'nın orada altın ve gümüş olmayan hazineleri vardır. Orada
Allah'ı hakkıyla bilen insanlar vardır. Onlar ahir zaman Mehdi'sinin
yardımcılarıdır."
[1]

Hadiste Afganistan'ın ahir zamanda işgal edileceğine işaret vardır.
Gerçekten de Rusların Afganistan'ı işgali olan 1979 yılı Hicri 1400
yılına, diğer bir ifadeyle Hicri 14. yüzyılın başlangıcına denk
gelmektedir. Ayrıca bu rivayette Afganistan'ın maddi zenginliklerine
dikkat çekilmektedir. Bugün Afganistan'da çeşitli sebeplerle işletilmeye
açılmamış büyük petrol yatakları, demir havzaları ve kömür madenleri
tespit edilmiştir.

Dördüncü Sulh (Arap-İsrail Barışı) (1979)

"Sizinle insanlar (bir nüshada Rumlar deniyor) arasında dört
sulh olacak, dördüncü sulh, Heraklius ehlinden bir adam vasıtası ile
olur ve bu yedi sene devam eder..."
[2]
Hadiste Hz. İsa ile birlikte yeryüzünde bulunacak olan Hz. Mehdi'nin
alametlerinden biri haber verilmiştir. Bu alamete göre Müslümanlarla
Müslüman olmayanlar arasında 4. kez bir barış anlaşması yapılacak, bu
anlaşma 7 yıl sürecektir. İslam aleminden birçok kimsenin kanaati,
hadiste geçen "4. Sulh"un, 1979'da ABD-İsrail ve Mısır arasında
Amerika'da Camp David'de yapılan anlaşma olduğudur. (En doğrusunu Allah
bilir.)

Kabe'de Kan Akıtılması (1979)

"Onun
çıkacağı yıl, insanlar hacca, başlarında bir emir bulunmadan
gidecekler... Hep birlikte Beyt-i Şerif'i tavaf edecekler, sonra
Mina'ya indiklerinde birbirine saldıracak, hacılar soyulacak, kanlar
Akabe Cemresinin üzerine akacak."
[3]

"İnsanlar
başlarında bir imam bulunmaksızın hac ederler. Mina'ya indiklerinde
büyük savaşlar olur. Öyle ki ayaklar kan gölü içinde kalır."
[4]

Hadislerde "onun çıkacağı yıl" cümlesi kullanılarak, Mehdi'nin
çıkış tarihinde Hac sırasında meydana gelecek bir katliama dikkat
çekilmektedir. 1979 yılında, Hac sırasında gerçekleşen Kabe baskınında
aynen böyle bir katliam yaşanmıştır. Çok ilginçtir ki bu kanlı Kabe
baskını da ahir zamanın başlangıcının ve Mehdi'nin çıkışının diğer
alametlerinin gerçekleştiği dönemin tam başında yani Hicri 1400 yılının
ilk gününde, 1 Muharrem 1400 (21 Kasım 1979) tarihinde meydana
gelmiştir.

Yine hadis-i şerifte kanların akacağından bahsedilerek öldürme olayına
dikkat çekilmiştir. Baskın sırasında Suudi askerleri ile saldırgan
militanlar arasında meydana gelen çarpışmada 30 kişinin öldürülmesi, bu
rivayetin kalan kısmını da doğrulamıştır.

İran-Irak Savaşı
(1980)


"Şevval ayında ayaklanma Zilkade'de savaş
konuşmaları, Zilhicce'de ise savaş vaki olacak."
[5]

Hadiste belirtilen Şevval, Zilkade ve Zilhicce ayları İran-Irak
savaşının gelişim aşamalarıyla aynı tarihlere denk gelmektedir: İran
Şahı'na karşı olan ilk ayaklanma, bilindiği gibi, hadiste belirtilen 5
Şevval 1398 (8 Eylül 1976)'de olmuştur. Hicri 1400 Zilhicce (1980 Ekim)
ayında İran-Irak arasındaki savaş tam anlamıyla başlamıştır.

Depremlerin
Çoğalması


"Şu hadiseler meydana gelmedikçe kıyamet kopmayacaktır. depremler
çoğalacak." [6]

"Kıyametten önce iki büyük hadise vardır.
ve sonra da zelzeleli yıllar."
[7]

Son birkaç yıl içinde meydana gelen büyük ve sürekli depremler, dünya
kamuoyunun gündeminde devamlı olarak ilk sıralarda yer almaktadır.
Amerikan Ulusal Deprem Enformasyon Merkezi verilerine bakılırsa 1999
yılında, yeryüzünde 20.832 deprem meydana gelmiştir. Bu depremlerde
yaklaşık olarak 22.000 insan hayatını kaybetmiştir.

(Afganistan ve Endonezya depremlerinde ölen yaklaşık 500 bin kişi bu
istatistiklere dahil edilmemiştir)

Amerikan Ulusal Deprem Enformasyon Merkezi tarafından yapılan ölçümlere
göre;

1556 yılı ile 1975 yılı arasındaki 400 yıllık dönemde meydana gelen
deprem sayısı: 110 iken (5.0'dan büyük)

1980 yılı ile 2003 yılı arasındaki 23 yıllık dönemde meydana gelen
deprem sayısı 1685 olmuştur. (6.5'dan büyük)

Bir başka deyişle, 400 yılda kayıtlara geçen deprem sayısı 110 iken,

Hz. Mehdi'nin çıkış alametlerine işaret eden 23 yıllık dönemde 1685
deprem yaşanmıştır.

Mısır Meliğinin Öldürülmesi (1981)

"Ondan önce Şam ve Mısır melikleri öldürülecektir..." [8]

Mısır'ın yakın tarihi incelendiğinde hadiste de belirtildiği gibi, bir "meliğin"
öldürüldüğü görülmektedir: 1970 yılında Mısır'ın başına geçen ve 11
yıl iktidarda kalan Enver Sedat. Enver Sedat, 1981 yılında bir resmi
geçit sırasında muhalifleri tarafından düzenlenen bir suikast sonucunda
hayatını yitirmiştir.

Ramazan Ayında Güneş ve Ay
Tutulmaları (1981-1982)


"Mehdi için 2 alamet vardır
ki... Bunun birincisi, Ramazan'ın birinci gecesi Ay'ın; ikincisi de,
Ramazan'ın ortasında Güneş'in tutulmasıdır."
[9]

"...
Güneş'in oruç ayının ortasında, Ay'ın ise sonunda tutulması..."

[10]

"Ramazan'da iki defa tutulma olacaktır..." [11]

Hadislerde dikkati çeken en önemli nokta Ramazan Ayı'nın ortasında hem
Güneş tutulmasının, hem de bir ay içinde "Ay"ın ve "Güneş"in
iki kere tutulmasının gerçekte çok düşük bir ihtimal olduğudur. Bu,
belli döneme denk gelmesi olasılığı açısından normal şartlarda
gerçekleşmeyecek bir durumdur.

Eğer bu hadislerde tarif edilen olaylar dikkatle incelenirse, rivayetler
arasında çeşitli farklılıklar olduğu göze çarpar. Böyle bir durumda
yapılacak en doğru şey, aynı olaya bakan farklı rivayetlerin ittifak
ettikleri ortak yönleri tespit etmek olacaktır. Buna göre, hadis
rivayetlerinin toplamından çıkan ortak sonuçlar şunlardır:

  1. Ramazan ayında Ay ve Güneş
    tutulmaları olacaktır.
  2. Bu tutulmalar ortalama 14-15 gün arayla
    olacaktır.
  3. Bu tutulmalar iki kere tekrarlanacaktır.

Bu tespitlere uygun olarak, 1981 yılında (Hicri-1401'de) Ramazan
Ayı'nın 15. günü Ay, 29. günü de Güneş tutulmuştur. Yine "ikinci
olarak"
, 1982 yılında (Hicri-1402'de) Ramazan Ayının 14. günü Ay,
28. günü de Güneş tutulmuştur. Ayrıca bu hadisede "Ay"ın
Ramazan'ın tam ortasında DOLUNAY halinde tutulması ve dikkatleri
çekecek bir alamet olarak belirmesi de son derece anlamlıdır. Bu
olayların Hz. Mehdi'nin diğer çıkış alametleriyle aynı dönemde meydana
gelmesi ve Hicri 14. yüzyıl başlarında, üst üste iki yıl (1401-1402)
mucizevi bir tarzda tekrarlanması rivayetlerin işaretinin bu olaylar
olabileceğini kuvvetlendirmektedir.

Şam Meliğinin
Öldürülmesi (1982)


"Ondan önce Şam ve Mısır melikleri
öldürülecektir..."
[12]

Şam kelimesi, yalnızca Suriye'deki Şam şehri için kullanılmaz. Şam,
Arapçada kelime anlamı olarak "sol" anlamına gelir ve eskiden beri Hicaz
bölgesinin (Mekke ve Medine şehirlerinin bulunduğu bölge) sol
tarafında kalan ülkeleri ifade eder. Şam bölgesi yöneticilerinden de
suikaste uğrayan çok sayıda kişi olmuştur.

Kuyruklu
Yıldızın Doğması (1986)


"Mehdi'nin çıkışından evvel,
(her tarafı) aydınlatan kuyruklu bir yıldız doğacaktır."
[13]

"O gelmeden önce, doğudan ışık veren bir kuyruklu yıldız
görünecektir."
[14]

"O yıldızın doğması, Güneş ve Ay
tutulmasından sonra olacaktır."
[15]

Hadislerde belirtildiği gibi:

1986 yılında (Hicri 1406'da) yani 14. yüzyıl başlarında "Halley"
kuyruklu yıldızı Dünyamızın yakınından geçmiştir. Bu kuyruklu yıldız
parlak, ışıklı bir yıldızdır. Hareket yönü doğudan batıya doğrudur.
1981 ve 1982 (1401-1402) yıllarında meydana gelen Ay ve Güneş
tutulmaları olayından sonra ortaya çıkmıştır. Bu yıldızın doğuşunun da
diğer alametler ile aynı zamanda meydana gelmesi, Halley kuyruklu
yıldızının hadiste işaret edilen yıldız olduğunu doğrular niteliktedir.

Tozlu Dumanlı Bir Fitne (2001)

"Tozlu dumanlı,
karanlık bir fitne görülecek, bunu diğerleri takip edecek..."
[16]

Bu hadiste ise, Hz. Mehdi'nin çıkışından önce, tozlu ve dumanlı,
karanlık bir fitnenin görüleceğinden söz edilmektedir. Fitne, "insanın
akıl ve kalbini doğrudan doğruya hak ve hakikatten saptıracak şey,
savaş, azdırma, karışıklık, ihtilaf, kavga"
gibi anlamlara gelen
bir kelimedir. Hadiste bu fitnenin ardında toz ve duman bırakacağı
belirtilir. Ayrıca bu fitnenin "karanlık" olarak
nitelendirilmesi, nereden geldiği belli olmayan, umulmadık bir olay
olduğuna işaret kabul edilebilir. Bu açılardan bakıldığında söz konusu
hadisin, 11 Eylül 2001 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri'nin New
York ve Washington şehirlerinde meydana gelen, dünya tarihinin en büyük
terör olayı olarak nitelendirilen saldırıya işaret etmesi muhtemeldir.
Televizyon ekranlarında ve gazetelerde de şahit olunduğu gibi, bu iki
büyük terör olayının ardından büyük bir toz bulutu ve duman çevreyi
sarıp kuşatmıştır. Patlamalar sonucunda çöken binalar ise, daha büyük
bir toz bulutunun oluşmasına neden olmuş, hatta çevredeki insanların
üzerleri tamamen bu tozla kaplanmıştır. Bu olay, hadiste haber verilen
ve Hz. Mehdi'nin çıkışının bir alameti olarak bildirilen "tozlu
dumanlı, karanlık fitne" olabilir. (En doğrusunu Allah bilir.)

Bağdat'ın Alevlerle Yok Edilmesi ( 2003)

"Ahir
zamanda Bağdat alevlerle yok edilir..."
[17]

2003 Irak Savaşı'nda, savaşın ilk gününden itibaren Bağdat, en yoğun
bombardımana tutulan şehirlerden biri olmuştur. Ağır bombardıman,
geceleri Bağdat'ın tıpkı hadiste haber verildiği gibi alev alev
yanmasına neden olmuştur. Bağdat'ın gazete ve televizyon haberlerine
yansıyan görüntüleri, yukarıdaki hadiste dikkat çekilen "alevlerle
yok edilir"
açıklaması ile tam olarak mutabıktır. Bu da ahir
zamanda bulunduğumuzu gösteren açık alametlerden biridir.
Irak
Halkı Üç Fırkaya Bölünür (2003)


"Irak halkı üç fırkaya
ayrılır. Bir kısmı çapulculara katılır. Bir kısmı ailelerini geride
bırakıp kaçarlar. Bir kısmı savaşır ve öldürülürler. Siz bunları
gördüğünüz vakit kıyamete hazırlanın."
[18]

Ahir zaman alametlerinden biri de Irak halkının üçe ayrılmasıdır.
Hadiste haber verildiğine göre, halkın bir grubu "çapulculara"
katılacaktır. Savaş sonrasında otorite boşluğu nedeniyle Irak'ta büyük
yağmalama olayları yaşanmıştır. Gerçekten de halkın bir kısmı,
hırsızlık, gasp, yağmalama gibi "çapulculuk" olarak
nitelendirilebilecek faaliyetleri yapanlara dahil olmuşlardır.

Hadiste bir kısım halkın ise, bulundukları yerden bir an önce kaçmaya
yeltenecekleri, hatta geride bıraktıkları ailelerini dahi düşünemez
konumda olacakları haber verilmiştir. Gazetelerde bu yönde yer alan
haberler dikkat çekicidir.

Hadiste halkın bir kısmının ise, savaşa katılacağı ve öldürüleceği
bildirilmektedir. Irak Savaşı sırasında da, bir kısım insanlar çeşitli
bölgelerde yaşanan çatışmalara katılmış ve hayatlarını kaybetmişlerdir.

Ayrıca hadisin ilk bölümünde dikkat çekilen, "Irak'ın üçe ayrılması"
konusu fiziki anlamda da gerçekleşmiştir. Körfez Savaşı sonrasında,
Irak coğrafi olarak üç bölgeye ayrılmıştır. 32. ve 36. paralelin arası,
32. paralelin güneyi ve 36. paralelin kuzeyi olarak belirlenen bu üç
bölgenin oluşturulması, hadisin işaret ettiği gelişmelerden biri
olabilir. (En doğrusunu Allah bilir.)

Irak ve Şam'a Ambargo
(2003)


Ebu Nadre (r.a.) dedi ki; Cabir (r.a.)'ın yanında idik, şöyle dedi: "Öyle
bir zaman yaklaşıyor ki, Irak ahalisine bir kafiz (ölçek), bir dirhem
(bir ağırlık ölçüsüdür) sevk olunmayacak"
. Dedik ki: "Bu kimden
dolayı olur."
Dedi ki: "Acemler ('Arap olmayanlar) bunu men'
ederler."
Sonra dedi: "Şam ahalisine bir dinar, bir müdy (kile,
bir ölçü birimidir) sevk olunmayacak"
. "Bu kimden dolayı olur"
dedik. "Rumlar'dan dolayı" dedi.[19]

Irak ve Şam'a ambargo uygulanacak olması kıyamet öncesinde yaşanacağı
bildirilen olaylardan, yani Hz. Mehdi'nin geliş alametlerinden biridir.
Irak'a, hadiste haber verildiği gibi, on yılı aşkın bir süredir ambargo
uygulanıyor olması dikkat çekicidir. Bununla birlikte, Suriye'ye de
ambargo uygulanması ihtimali sıkça gündeme gelmektedir.

Irak
Halkı Şam'a ve Kuzeye Kaçar (2003)


"Masum ve temiz Irak
halkı Şam'a kaçar."
[20]

2003 senesinde Irak Savaşı başlamadan hemen önce on binlerce Iraklının,
Suriye başta olmak üzere çeşitli ülkelere göç etme çabaları bu
hadisteki olayla büyük bir benzerlik göstermektedir. Bu konuyla ilgili
de çeşitli haber ve resimlere medyada yer verilmiştir.

Iraklıların
Parası Kalmayacak (2003)


"Iraklıların elinde
ölçecekleri bir tartı aleti ve alış-veriş yapabilecekleri bir para
hemen hemen kalmayacak."
[21]

Ahir zaman ve dolayısıyla Hz. Mehdi'nin çıkış alametlerinden biri de
Iraklıların parasının değer kaybetmesidir. Bu hadis iki ayrı duruma
işaret ediyor olabilir. Bunlardan birincisi, İran-Irak ve Körfez Savaşı
sonrasında Irak'ta yaşanılan ekonomik çöküntüdür. Savaş dolayısıyla
büyük zarar gören Irak ekonomisi, savaş sonrası devam eden ambargolar
nedeniyle bir türlü düzelmemiştir. Halkın alım gücü düşmüş, yokluk ve
fakirlik en önemli sorunlardan biri haline gelmiştir.

Ordunun
Kaybolması (2003)


"Mehdi'nin beş alameti bulunur.
Bunlar Süfyani, Yemani, semadan bir sayha (çağrı, nara), Beyda'da bir
ordunun batışı ve günahsız insanların öldürülmesidir"
.[22]

"...Kendisine
bir ordu gönderilecek. Bunlar yerin bir çölünde iken yere
batırılacaklardır."
[23]
"Bir ordu savaş için gelir, çöle
girdiğinde baş ve sonundakileri batar, ortadakiler de kurtulmaz."

[24]

2003 yılında gerçekleşen Irak Savaşı sırasında Irak ordusunun büyük bir
kısmının neredeyse birdenbire ortadan yok olması savaşın en dikkat
çekici olaylarından biriydi. Birçok gazete ve televizyonda, Cumhuriyet
Muhafızları olarak bilinen yaklaşık 60.000 kişilik ordunun ve Fedailer
olarak bilinen yaklaşık 15.000 Iraklı askerin kaybolması haber olarak
yer aldı. Yan sayfadaki hadislerde bu konuya dikkat çekilmesi, Hz.
İsa'nın ve dolayısıyla Hz. Mehdi'nin geliş alametlerinden biri olan "bir
ordunun batması"
olayının gerçekleşmiş olabileceğini
göstermektedir. (En doğrusunu Allah bilir.) Nitekim ilerleyen günlerde
de savaş uçaklarının bir kısmının çöl kumları altına gömülmüş olarak
bulunması, hadiste bahsedilen çölde bir ordunun batması olayının Irak
ordusu ile ilgili olma ihtimalini güçlendirmektedir.

Irak'ın
Yeniden Yapılanması (2003)


"Irak'a saldırmadıkça
kıyamet kopmaz. Ve Irak'taki masum insanlar Şam'a doğru sığınma yerleri
ararlar. Şam yeniden yapılanır, Irak da yeniden yapılanır."
[25]

Hadiste Irak'ın yeniden inşa edileceğine dikkat çekilmektedir. Önce
İran-Irak Savaşı, daha sonra Körfez Savaşı, son olarak da 2003'teki Irak
Savaşı'nın ardından, Irak'ta pek çok şehir yerle bir olmuştur. Bu
savaşın sonrasında yaşanan yağmalama olaylarının da etkisiyle büyük bir
harabeye dönüşen Irak'ın yeniden inşa edilmesi mecburi hale gelmiştir.
Bu durum gazete haberlerinde de çok geniş olarak yer almıştır.

Şam Irak ve Arabistan'da Kargaşa Yaşanması (2003)

Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "...Öyle bela ve musibetler
olacak ki, hiçbir kimse, sığınabileceği bir makam bulamayacaktır. Bu
belalar Şam'ın etrafında dolanacak, Irak'ın üzerine çökecek. Arabistan
yarımadasının elini ve ayağını bağlayacaktır... Onlar belayı bir
tarafta defetmeye çalışırlarken, diğer taraftan o yine ortaya
çıkacaktır."
[26]

Doğuda Yer Batması Tsunami (2004)

"On alamet görülmeden kıyamet kopmayacaktır; ... Biri doğuda,
biri batıda, bir diğeri de Arap Yarımadası'nda meydana gelecek yere
batma hadisesi..."
[27]

Peygamber Efendimiz (sav)'in haber verdiği kıyamet alametlerinden bir
tanesi, "doğu tarafında gerçekleşecek olan yere batma"
hadisesidir.

Bu alametin büyük bir kara parçasının ya da insan topluluğunun ortadan
kalkması, yeryüzünden yok olması anlamına gelmesi muhtemeldir. (En
doğrusunu Allah bilir.) 2004 yılının son ayında Güney Asya'da
gerçekleşen büyük tsunami felaketi bu alametle çok büyük benzerlikler
göstermektedir. Dolayısıyla Peygamberimiz (sav)'in haber verdiği
"doğudaki yere batış" alameti, bu büyük tsunami felaketine işaret ediyor
olabilir. (Hiç şüphesiz en doğrusunu Rabbimiz bilir.)

Tarih boyunca Asya'da, Uzakdoğu'da çeşitli felaketler, depremler ve
kasırgalar yaşanmıştır. Bu felaketlerde çok büyük yıkımlar gerçekleşmiş,
çok yüksek sayılarda insan hayatını kaybetmiştir. Ancak 26 Aralık 2004
tarihinde Güney Asya'da gerçekleşen ve 400 bin kişiye yakın insanın
ölümüyle sonuçlanan tsunami, bu felaketlerin en büyüğü olmuştur. Bu
büyük felaket sırasında, yeraltındaki büyük levhaların hareketi sonucu
oluşan 1000 kilometrekarelik kırılmalar ve kıtaların yer değiştirmesinin
yarattığı büyük enerji, okyanuslarda meydana gelen çok büyük enerjiyle
birleşip, Güney Asya ülkelerinden Endonezya, Sri Lanka, Hindistan,
Malezya, Tayland, Bangladeş, Myanmar, Maldiv Adaları ve Seyşel
Adaları'nı hatta 5 bin km uzaklıktaki bir Afrika ülkesi olan Somali
sahillerini dahi vurmuştur.

Kıyamet alametlerinin birbiri ardına gerçekleştiği ahir zamanda meydana
gelen bu tsunami felaketi, çok geniş bir alanı etkilemiş, şehirlerin
deniz sularının altında kalıp yok olmasına, dünya haritasının
değişmesine neden olmuştur. İşte bu nedenle de "doğudaki yere batış"
ifadesi ile Güney Asya'da gerçekleşmiş olan bu felakete işaret ediliyor
olabilir. (En doğrusunu Allah bilir.)

Batıda Yer Batması
Katrina (2005)


"On alamet görülmeden kıyamet
kopmayacaktır; ... Biri doğuda, biri batıda, bir diğeri de Arap
Yarımadası'nda meydana gelecek yere batma hadisesi..."
[28]

ABD'nin Meksika Körfezi'nde yaşanan Katrina Kasırgası'nın meydana
getirdiği büyük yıkım, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav)'in haber
verdiği bir diğer kıyamet alametini, "Batıdaki Yere Batış"ı
akıllara getirmektedir.

Peygamberimiz (sav)'in ahir zamanda gerçekleşeceğini bildirdiği bu "yere
batışın"
, tarihteki benzerlerinden çok daha büyük, çok daha etkili
olması gerekmektedir. Nitekim Katrina Kasırgası da geçmişteki
benzerlerinden çok daha büyük bir yıkım meydana getirmiştir.
"İnsanlara
ölüm gelip evler mezar olduğu zaman halin nice olur."
[29]

New Orleans Şehrinin Yere Batışı

Katrina Kasırgası birçok şehirde çok büyük tahribat oluştururken, New
Orleans'ı yaşanamayacak hale getirdi. ABD'nin turizm ve kültür
merkezlerinden biri olarak kabul edilen New Orleans'ın yüzde 80'i sular
altında kaldı. Bazı yerlerde suyun yüksekliği 6 metreyi aştı.
Dolayısıyla New Orleans suların altına gömülerek, adeta ortadan kalktı.
Peygamberimiz (sav)'in haber verdiği "Doğudaki yere batma" alameti
Endonezya'da yaşanan tsunami felaketine bir işaret olabileceği gibi,
"Batıdaki yere batma" hadisesi de New Orleans şehrinin ortadan kalkışına
bir işaret olabilir. Hiç şüphesiz en doğrusunu Allah bilir.

Büyük
Olayların ve Hayret verici Şeylerin Meydana Gelmesi


"Onun
zamanında büyük hadiseler vuku bulacak."
[30]

"Onun
zamanında nice hayret veren haller zuhur edecektir."
[31]

"Onun zuhur mebdeleri ve mukaddimeleri (çıkış alametleri) Resulullah
Efendimiz (sav)'in irhasatına (peygamberliğine delil olan alametlere)
benzer."
[32]

Hz. Muhammed (sav)'in doğumundan önce büyük ve olağanüstü olaylar
meydana gelmişti. Doğduğu gece yeni bir yıldız doğmuş, ateşe tapan İran
Padişahlarının sarayının 14 burcu yıkılmış, İran'da 1000 yıldır
yanmakta olan Mecusi ateşi sönmüş, Semavi Vadisi sel suları altında
kalmış, Save Gölü kurumuştu...

1979: 2500 yıllık İran
şahlığı yıkıldı ve İran Şahı Rıza Pehlevi öldü.
1980: 1980
yılı başlarında ilk AIDS vakaları tespit edildi. Şu ana kadar on
binlerce kişinin ölümüne sebep olan bu hastalığa "Çağın Vebası"
ismi verildi. AIDS, 1960'larda Amerika'da başlayan ve her çeşit cinsel
serbestliği getirmiş olan "Seks Devrimi"ni sona erdirdi.
1985:
Kuzey Kolombiya'daki Nevada Del Ruiz yanardağı 400 yıldır ilk kez
patladı. Eriyen kar ve buzun oluşturduğu çamur yüzünden Armero kenti
haritadan silindi. 20.000 kişi öldü.
1989: Soğuk Savaşın
sembolü olan Berlin Duvarı inşasından tam 28 yıl sonra yıkıldı.
1990:
Sovyetler Birliği yıkıldı ve Gorbaçov'la birlikte Bağımsız Devletler
ortaya çıktı.
1991: Irak'ın Kuveyt'i ilhak etmesinden sonra
yıllarca sürecek olan Körfez Savaşı başladı.
1993:
Avrupa'nın ortasında bulunan Bosna ve Kosova'daki katliamda yüz
binlerce Müslüman öldürüldü ve yüz binlercesi yurtlarından çıkarıldı.
2003: 60.000 senede bir gerçekleşen bir olay meydana geldi ve
Mars gezegeni Dünya'ya en yakın konuma geldi. Dünyanın en kurak
bölgelerinden olan Mekke'de meydana gelen sel felaketinde 12 kişi
yaşamını yitirdi.

Kaynaklar:
[1] Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 59
[2] Kıyamet Alametleri, Osman Çataklı, 299/8
[3] Kıyamet Alametleri, s. 168-169
[4] Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 35
[5] Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 166.
[6] Ramuz-El Ehadis, 476/11.
[7] Ramuz-El Ehadis, 187/2
[8] El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 49
[9] El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 47
[10] Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 37
[11] El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 49-53
[12] El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 49
[13] Kıyamet Alametleri, s. 200
[14] El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 53
[15] Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 32
[16] Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 26
[17] Risalet-ül Huruc-ül Mehdi, Cilt 3, sf. 177
[18] Fera İdu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar
[19] Et-Tac, Ali Nâsıf el-Hüseyni
[20] Risalet-ül Huruc-ül Mehdi, s. 210
[21] Kenzul Ummal, Kitab-ul kıyame kısm-ul efal, c.5, s. 45
[22] Naim Bin Hammad
[23] Müslim'den; Geleceğin Tarihi 4, s.31
[24] Hambel, Tirmizi, İbni Mace, Ebu Davud'dan; Geleceğin Tarihi 4, s.30
[25] Kenzul Ummal, Kitab-ul kıyame kısm-ul efal, c.5, s. 254
[26] Kenzul Ummal, Kitab-ul kıyame kısm-ul efal, c.5, s. 38-39
[27] Müslim, Fiten, 39
[28] Müslim, Fiten, 39
[29] Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir zaman Alametleri, s. 392, no. 726
[30] El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 27
[31] Mektubat-ı Rabbani, 2/258
[32] Mektubat-ı Rabbani, 2/258
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://osimdiasker.eu5.org/
 
Kıyamet Alametleri
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: ~~iSLAM ForumLarı | isLami Forum :: İslam Forum , İslam Forumları
-
Buraya geçin: