Askerlik,
1905-1918Kıdemli Yüzbaşı
Trablusgarp Savaşı'nda, Mustafa Kemal
1905-1907 yılları arasında
Şam'da
Lütfi Müfit Bey (Özdeş) ile birlikte
5.Ordu emrinde
görev yaptı. 1906 Ekim ayında Binbaşı Lütfi Bey, Dr. Mahmut Bey, Lüfti
Müfit Bey ve askerî tabip
Mustafa Bey (Cantekin) ile birlikte '
Vatan ve Hürriyet' adlı bir
cemiyeti kurduktan sonra ordudan izinsiz Selânik'e gitti. Selânik Merkez
Komutan Muavini Yüzbaşı
Cemil Bey (Uybadın)'in yardımıyla
karaya çıktı ve orda cemiyetinin şubesini açtı. Bir süre sonra
arandığını öğrendi ve ona ağabeylik yapan Albay Hasan Bey,
Yafa'ya
dönüp oranın komutanı Ahmet Bey'e
Mısır sınırında Bîrüssebi'ye gönderildiğini bildirmesini önerdi. Ahmet Bey de
Mustafa Kemal Bey'i Bîrüssebi'ye tayin etti ve bir süre sonra topçu
staj için tekrar
Şam'a gönderildi.
[7] 20 Haziran 1907'de
Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) oldu ve 13 Ekim 1907'de
3.Ordu'ya atandı.
[6] Ancak Selânik'e vardığında '
Vatan ve Hürriyet'in şubesinin
İttihat ve
Terakki Cemiyeti'ne ilhak edildiğini öğrendi. Bu yüzden kendisi de
1908 Şubat ayında İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne üye oldu (Üye numarası:
322)
[8].
22 Haziran 1908'de Rumeli Doğu Bölgesi Demiryolları Müfettişliğine
atandı.
[6]23 Temmuz 1908'de
Meşrutiyet'in
ilanından sonra sonbahar aylarında
İttihat ve
Terakki Cemiyeti tarafından, toplumsal ve siyasal sorunları ve
güvenlik problemlerini incelemek üzere, bugünkü
Libya'nın
bir parçası olan
Trablusgarp'a gönderildi. Burada
1908 Devriminin fikirlerini Libyalılara yaymaya
ve buradaki nüfusun farklı kesimlerinden gelenleri Jön Türk politikasına
kazanmaya çalıştı.
[9] Bu siyasi görevin yanı sıra bölge halkının güvenliği ile de ilgilendi.
Kentin dışında yapılan bir savaş tatbikatında
Bingazi garnizonuna önderlik ederek askerlere modern taktikler öğretti. Bu
tatbikat süresince isyancı bir şeyhin evini sararak bölgede sistem
karşıtı başka güçlü kişilere örnek olması amacıyla onu kontrol altına
aldı. Ayrıca hem kentli, hem de kırsal bölge insanlarını korumak için
bir yedek ordu planlamaya başladı.
[10]13 Ocak 1909'da
3.Ordu'ya bağlı
Selânik Redif Fırkası'nın Kurmay Başkanı oldu ve 13 Nisan 1909'da
Meşrutiyete karşı başlayan
31 Mart Hadisesi'ni bastırmak
üzere Selânik ve
Edirne'den yola çıkarak
Mirliva Mahmut Şevket Paşa komutasında 19 Nisan 1909'da İstanbul'a girecek olan
Hareket Ordusu'na bağlı birinci kademe birliklerinin kurmay
başkanı oldu. Daha sonra
3.Ordu Kurmaylık,
3.Ordu Subay Talimgâhı Komutanlık,
5.Kolordu Kurmaylık, 38.Piyade Alay Komutanlık görevlerinde bulundu.
[6]Mustafa Kemal Bey, 12 Eylül - 18 Eylül 1910'da
Fransa'da
düzenlenen
Picardie Manevraları'na gönderildi.
Burada uçakların deneme uçuşuna davet edildiyse de yanındaki komutanının
uyarısıyla uçağa binmedi. Bineceği uçak yere çakıldı ve uçağın içinde
bulunanlar öldü. Bazı yazarlar, ömrü boyunca uçağa binmeyen Atatürk'ün
bu davranışını, Picardie Manevraları'nda yaşadığı olayın ardından
temkinli davranmasına bağlamışlardır.
[11][12]Mustafa Kemal Bey, dönüşünün ardından 27 Eylül 1911'de İstanbul'da
Genelkurmay Karargâhında görev aldı.
İtalyanların Trablusgarp'a
saldırısıyla 29 Eylül 1911'de başlayan
Trablusgarp Savaşı'nda, 27 Kasım 1911'de
Binbaşı[6] olan Mustafa Kemal Bey, Binbaşı
Enver Bey,
Fuat (Bulca),
Nuri (Conker) ve
Binbaşı Fethi (Okyar) gibi diğer
İttihatçı subaylarla birlikte 18 Aralık 1911'de hareket etti.
[kaynak belirtilmeli] Gizlice Mısır üzerinden
Bingazi'ye giden grupta olan Mustafa Kemal, bu
yolculuk sırasında hastalandı. 22 Aralık'ta
Tobruk yakınında zafer kazandı. Derne'deki 16 - 17 Ocak 1912 taarruzunda
gözünden yaralanıp bir ay hastanede tedavi gördü ve 6 Mart'ta Derne
Komutanlığı'na getirildi.
[13] Aynı yılın eylülünde başlayan barış görüşmelerine rağmen çatışmalar
sürerken,
Karadağ'ın 8 Ekim'de Osmanlı Devleti'ne savaş ilan
etmesi ve
Balkan Savaşlarının başlaması nedeniyle
barışa razı olunmasıyla Mustafa Kemal ve diğer subaylar İstanbul'a geri
döndüler.